Elçinin Peçesi

İngilizce konuşulan orjininal vahyi dinleyin:

İndirin (indirmek için sağa tıklayın)

Tanrının Elçisine Vahiy edildiği üzere üzere
Marshall Vian Summers
7 Aralık 2012 tarihinde
Boulder, CO’da

Bu kayıt hakkında


Bu ses kaydında duyduğunuz Melekler Meclisinin Marshall Vian Summers vasıtasıyla konuşmasıdır.

Burada, kelimelerin ötesinde var olan, Tanrı’nın orjinal iletişimi, dünyayı gözeten Melekler Meclisi tarafından insan diline ve anlayışına çevrilmiştir. Melekler Meclisi daha sonra Tanrı’nın mesajını Elçi aracılığıyla iletir.

Bu harikulade süreçte Vahyin Sesi tekrar konuşuyor. Kelime ve Ses dünyada. Tarihte ilk kez sizin ve dünyanın tecrübe edebilmesi için sözlü vahyin özgün kayıtları mevcut.

Vahiy armağanını alanlardan olasınız ve O’nun benzersiz Mesajı’nı kendinize ve hayatınıza kabul edecek kadar açık olasınız.



Okuyucuya not:
Bu çeviri, orijinal İngilizce metni çevirmek için gönüllü olan Yeni Mesaj öğrencileri tarafından Derneğe sağlanmıştır. Bu çeviriyi, insanların bu yeni formda kendi dillerinde bir araya getirme şansı bulabilmeleri için bu ilk haliyle dünyaya sunuyoruz.

Tanrı’dan dünyaya Yeni bir Mesaj getirmek için, bu büyük görev için benzersiz bir şekilde tasarlanmış bir kişi, kökeni ve kaderi etrafındaki herkesten farklı olan bir kişi, bu dünyaya gelmeden önce bile hazırlığı benzersiz ve çok odaklanmış bir kişi gerekir. Bu kişi büyük beklentileri, Cennet’in beklentilerini karşılamak zorunda olan kişidir.

Bunun başarılabilmesi için bu kişinin belirli gereklilikleri yerine getirmesi ve belirli sınavlardan geçmesi gerekecektir. Çünkü herhangi biri dünyaya girdiğinde, etkiler dünyasına girer. Zorluklarla dolu bir dünyaya girerler – hayatta kalma dünyasına, sosyal kabul dünyasına, zorluklarla dolu bir dünyaya, belki aileniz tarafından belli bir şekilde tanınmanız dışında, bilinmeyeceğiniz ve tanınmayacağınız bir dünyaya. Ancak burada bile daha büyük amacınız ve misyonunuz, neredeyse her durumda, sizi yetiştirenler ve sizinle birlikte büyüyenler tarafından bile bilinmeyecektir.

Şu anda dünyada büyük bir Elçi var, ama o gizli, görüyorsunuz ya. Görünmez bir perdenin ardına gizlenmiş durumda – bir normallik perdesi, bir sıradanlık perdesi, bir basitlik perdesi. O, etrafındaki herkesi hayrete düşürecek ve şaşırtacak bir birey değildir. İnsanların arasında yürüyecek ve kalabalığın içinde tanınmayacak, sadece başka bir insan olacak. Belki bazı açılardan ilginçtir ama çoğu insanın tanıyacağı şekilde olağanüstü değildir.

Bu bakımdan, çok sıradan görünen ve kalabalığın içinde kaybolabilen diğer tüm Elçiler gibidir. Eski zamanlarda önceki Elçileri çevreleyen tüm hikayelere, mucizelere ve harikalara rağmen, onlar çok sıradan görünümlü insanlardı. Onları gören herkesi şaşırtmadılar ve hayrete düşürmediler. Belki de kafa karıştırıcıydılar ve özellikle de daha büyük rolleri ortaya çıkmaya başladığında kesinlikle farklıydılar. Sonra gerçekten farklı oldular.

Mesajlarını duyurmak, etkili bir şekilde iletmek ve önlerine serilecek olan yolculuğa çıkmak onlar için hala çok zor bir görev olacaktı – büyük zorluklarla dolu bir yolculuk, yanlış anlaşılacakları ve sözlerinin yanlış uygulanacağı bir yolculuk, kafa karışıklığıyla dolu bir yolculuk, haritasız bir yolculuk, net bir yolu olmayan bir yolculuk, Bu dünyanın çölünde yollarını bulmak zorunda kalacakları, toplum ve herkesin yaptığı şeylerle çevrili, kafa karışıklığı ve paradokslarla dolu bir çölde, muazzam öneme sahip ve onları dünyaya gönderenlerin yüksek beklentiler içinde olduğu eşsiz bir rotaya girecekleri bir yolculuk… Başarısızlığın sadece Elçiler için değil, kendi zamanlarındaki ve ötesindeki binlerce ve milyonlarca insan için de muazzam sonuçları olacak bir yolculuk.

Böyle bir yükü kim taşıyabilir? Böyle bir gerekliliği kim karşılayabilir? Kim böylesine açıklanamaz bir yolu izleyebilir ve etrafındaki hiç kimsenin yapmadığı ya da yapamayacağı bir yolculuğa çıkabilir?

Bunun için de görünüşte sıradan olmaları gerekir. Aksi takdirde toplum onları kullanmaya çalışacaktır. İnsanlar onları övecektir. İnsanlar onlardan bir şeyler isteyecektir. Toplum ve kültür tarafından baştan çıkarılacaklardır. Güzellik, zenginlik ve cazibenin baştan çıkarıcılığı, uzun ve dikkat çekici olacak olan hazırlıklarına müdahale edecektir. Bu onları kendilerinden çok aşağıda ve gerçek alanlarının çok dışında başka bir role çekecektir.

Hiç kimse Elçi’nin rolünü ve yolculuğunu tam olarak anlayamaz. Ve bu bugün için de geçerlidir, çünkü bunun gerçekliği, şeylerin görünüşü dışında değişmez.

Dünyada Tanrı’dan Yeni bir Mesaj taşıyan Yeni bir Elçi vardır. Bu uzun ve açıklanamaz yolculukta, sürekli artan bir sorumluluk ve yük altında yürümek zorunda kalmıştır; bu yolculuğun büyük bir kısmında, [kendisini] diğer herkesten ayıracak olan yolun anlamını, amacını ve sonucunu bilmeden yürümek zorunda kalmıştır; bu yolculuk yalnızca hayret ve şaşkınlıkla değil, aynı zamanda artan bir meydan okuma ve sorumluluğun büyük ağırlığıyla da doludur.

Bunun için de görünüşte sıradan olmaları gerekir. Aksi takdirde toplum onları kullanmaya çalışacaktır. İnsanlar onları övecektir. İnsanlar onlardan bir şeyler isteyecektir. Toplum ve kültür tarafından baştan çıkarılacaklardır. Güzellik, zenginlik ve cazibenin baştan çıkarıcılığı, uzun ve dikkat çekici olacak olan hazırlıklarına müdahale edecektir. Bu onları kendilerinden çok aşağıda ve gerçek alanlarının çok dışında başka bir role çekecektir.

Hiç kimse Elçi’nin rolünü ve yolculuğunu tam olarak anlayamaz. Ve bu bugün için de geçerlidir, çünkü bunun gerçekliği, şeylerin görünüşü dışında değişmez.

Dünyada Tanrı’dan Yeni bir Mesaj taşıyan Yeni bir Elçi vardır. Bu uzun ve açıklanamaz yolculukta, sürekli artan bir sorumluluk ve yük altında yürümek zorunda kalmıştır; bu yolculuğun büyük bir kısmında, [kendisini] diğer herkesten ayıracak olan yolun anlamını, amacını ve sonucunu bilmeden yürümek zorunda kalmıştır; bu yolculuk yalnızca hayret ve şaşkınlıkla değil, aynı zamanda artan bir zorlukla ve sorumluluğun büyük ağırlığıyla dolu bir yolculuktur.

Bu yüzden Elçiler örtülü olmalıdır, yoksa insanlar onları başka bir şey zannedecek ve başka bir şey için kullanacak ve onlara yanlış ve uygunsuz olan bir uyum verecektir.

Elçinin gelişebilmesi için dünyada tanınmadan yürüyebilmesi, dünyaya tanıklık edebilmesi, hayatın sıradanlığını ve trajedisini deneyimleyebilmesi ve Ayrılık içinde yaşayabilmesi gerekir.

Her ne kadar eşsiz bir şekilde korunacak ve büyük ölçüde yönlendirilecek olsa da, onu dünyaya gönderenlerin eksik ya da boş göründüğü uzun dönemler olacaktır – tek başına, açıklanamaz bir ışığı, sadece zaman zaman duyduğu ve ona katılması ve yardım etmesi gereken nadir birkaç kişi dışında diğerlerinin duymadığı ince bir çağrıyı takip ederek. Onlar da bu çağrıyı duyabiliyorlar ama bunun ne anlama geldiğini, onları nereye götüreceğini ya da gelecek için daha büyük bir önem taşıdığını bilmiyorlar.

Bu durum, geçmişte yüceltilen ve hatta tanrılaştırılan, her eylemi önem ve merakla dolu olan, etraflarındaki herkesi olağanüstü derecede etkilemiş görünen, gençliklerinde bile olağanüstü yetenekler, erdemler ve nitelikler sergileyen büyük öğretmenlerin, büyük Elçilerin öykülerinden ne kadar da farklıdır. İnsanlar onların nasıl örtündüklerini ve yaşamı, acıyı, neşeyi ve sadeliği öğrenmek için neden örtünmeleri gerektiğini anlayamazlar.

Gördüğünüz gibi, Elçi basit olmalıdır. Gurur ve kendini beğenmişlikle dolu olamaz. Kendisini herkesin üstünde ve ötesinde göremez. Bu yüzden ilk yaşamının büyük bölümü sıradandır ve istisnai değildir.

Elçi alçakgönüllü olmalıdır, çünkü kendisine verilen göreve, bu görevi kendisine verenlere ve bu görevi ihtiyacı olan bir dünyaya -varlığını ya da bildirisini kolayca kabul etmeyecek bir dünyaya- vermesi için bu kişiye gönderen tüm evrenlerin Efendisine boyun eğmelidir.

Gurur ve kibirle hareket eden biri burada çabucak başarısızlığa uğrar, küskün ve intikamcı olur ve dünyayı mahkûm eder. Ancak Elçi bunu yapamaz. Görüyorsunuz ya, bu durum Elçi’yi diskalifiye eder.

İşte bu çağın ve gelecek zamanların Elçisi, bin yılı aşkın bir süredir dünyaya getirilmemiş bir Mesajı, böylesine büyük öneme sahip bir Mesajı getiriyor, bu zamanın ve gelecek zamanların ihtiyaçlarına cevap veriyor, insanlara şu anki anlayışlarının ve farkındalıklarının ötesinde bir gerçeklik getiriyor, gelecek yaşamdan ve insanlığın dünyaya gelmekte olan büyük değişime ve akıllı yaşamla dolu bir evrenle karşılaşmaya hazırlanmak için ne yapması gerektiğinden bahsediyor.

Mesajı eksiksiz, geniş kapsamlı ve kapsayıcı olmalıydı, çünkü artık sadece bir kabileye, bir gruba ya da bir bölgeye değil, bir dünya topluluğuna sesleniyor olacaktı. Kendi kültürüne ya da izole edilmiş grubuna değil, aynı anda tüm dünyaya seslenecektir.

Mesajı, zengin ya da fakir, doğulu ya da batılı, kuzeyli ya da güneyli herkesle ve onların tüm koşullarıyla ilgili olmalıydı. Zihninin, evrendeki yaşamın daha büyük bir Topluluk gerçekliğini ve insanlık için muazzam bir bilgelik ve şefkati kapsayacak şekilde genişletilmesi gerekecekti.

Bu, kadim Elçilerin tasavvur etmek zorunda kaldıkları her şeyi çok aşacaktı. Evet, onlar kendi zamanlarının gerçek Elçileriydiler. Evet, yolculukları ve görevleri için hazırlanmışlardı. Evet, yaşamlarının onlara getireceği tüm zorluklarla ve kabul ve tanınma eksikliğiyle yüzleşmek zorundaydılar.

Ancak bugünün Elçisi daha büyük bir anlayış, daha büyük bir kapasite taşımak zorunda kalacaktır. Sadece yerel otoriteler tarafından reddedilmekle kalmayacak, tüm bir yerel otoriteler dünyası tarafından reddedilmekle karşı karşıya kalacak – dünyanın dinlerine meydan okuyacak, dünyanın varsayımlarına meydan okuyacak, insanların rehavetine meydan okuyacak, insanlığın yönüne ve insanlığın geleceği göz önüne alındığında sadece büyük tehlikeler olabilecek tüm kendini rahatlatan ve kendine güvenen fikirlerine meydan okuyacak.

Dünyanın içinde olan bu adamın hiçbir konumu yoktur. Eğitimlidir ama çok eğitimli değildir. O dikkate değerdir ama bunu anlamak için görünüşün ötesini görmek gerekir. Onu dikkat çekici kılan rolü, bildirisi ve armağanıdır.

Gördüğünüz gibi, tüm Elçiler için durum her zaman böyle olmuştur ve bu yüzden yolculukları kısmen bu kadar zor olmuştur. Yeryüzündeki herkes arasında en zor görevlere sahip olmuşlardır ama aynı zamanda yeryüzündeki en önemli insanlar olmuşlardır, kesinlikle kendi çağlarının ve takip eden çağların en önemli insanları olmuşlardır.

Cennetin verdiği önem, Elçi’nin dünyada bulacağı önem değildir. O reddedilecektir. İnkâr edilecektir. İnsanların beklentilerini karşılayamayacaktır çünkü peçesi, Elçi’nin peçesi – tevazu peçesi, sıradan görünme peçesi, kırılganlık peçesi, sadelik peçesi.

.

Onu böylesine eşsiz ve önemli bir konuma getiren, içinde ve onunla birlikte olan şey, kökeni ve kaderidir. Ancak bunu görebilmek için bir şeyi fark etmek, onun tebliğini duymak ve dünyaya getirmesi gereken Vahyi almak gerekir. Belki de ancak o zaman Elçi’nin yükünü ve Elçi’nin yolculuğunu anlamaya başlayabilirlerdi. Bu ancak bu yolculuğu paylaştıklarında, bu yolculuğu Mesaj ve Elçi ile ilgili kendi doğrudan deneyimlerinden anladıklarında anlaşılabilirdi.

Diğer herkes için o sadece büyük bir açıklama yapan, onların temel inançlarına ve beklentilerine meydan okuyacak kadar kibirli görünen bir kişidir. O, bir Elçinin olmasını bekledikleri süperstar, süper insan değildir. O, bilmeyenleri etkilemek ve kendisini başka türlü kabul edemeyecek olanların kabulünü kazanmak için sağda solda mucizeler göstermez.

Bu takdiri satın alamazsınız. Onu satın alamazsınız. Gerçekte mucizeler bile bunu sağlamaz. Bu nedenle İsa yanlış anlaşılmıştır. Buda yanlış anlaşılmıştır. Muhammed yanlış anlaşılmıştır – sadece kendi zamanlarındaki insanlar tarafından değil, tüm zamanlardaki insanlar tarafından. Onların alçakgönüllülüğü, insanlıkları, teslimiyetleri, hazırlıkları ve yolculuklarının büyük zorlukları ve meydan okumaları onların olağanüstü doğasını, amacını ve tasarımını gerçekten ortaya çıkarmaya başlar.

Şu anda bir Vahiy zamanında; belki de sadece bin yılda bir gelen bir zamanda; insanlık ailesi için büyük zorluk, meydan okuma ve değişim zamanında – şimdi insanlık içeriden çöküş ve parçalanma ve dışarıdan müdahale gibi en büyük zorluklarıyla karşı karşıya, şimdi bir bütün olarak insanlık tarafından daha önce hiç bilinmeyen zorluklarla yüzleşiyor.

Bu ciddi ve tehlikeli zamanda Tanrı, dünyanın dinlerini onurlandırmak ve onların ortak Kaynağını yaratmak, insanlardan taşıdıkları büyüklüğü çağırmak için insanlığa Yeni Bir Mesaj gönderdi: Tanrı’nın her bir insana onlara rehberlik etmesi, onları koruması ve dünyada daha büyük bir hizmet rolüne yönlendirmesi için verdiği İlim gücü.

Ancak Tanrı, içinde Mesajın kutsal kitaplarda olmayan, kaydedilmemiş, yazılmamış bir parçasını taşıyan bir Elçi de göndermiştir. O Vahiy’in bir parçasıdır, görüyorsunuz ya. Ama o perdenin arkasındadır. Ve bu perdenin ötesini görmek için derin ve dürüst bir şekilde bakmalısınız.

O insanları zenginleştirmek için kullanılamaz. İnsanları memnun etmek için kullanılamaz. Etrafındaki insanlar üzerinde sahte bir önem duygusu yaratmak için kullanılamaz. Devletin bir aracı olarak kullanılamaz. İnsanların zenginlik, güç ve çekicilik arzularını arttırmak için kullanılamaz.

Çünkü o örtülüdür. Onun yanında oturabilirsiniz ve belki de birçok insanın yaptığı gibi farkına bile varmayabilirsiniz. Sokakta yanınızdan geçip gidebilir ve siz dünyanın en önemli insanının, hayatınız için tarif bile edilemeyecek kadar önemli bir armağana sahip olan bir insanın yanınızdan geçip gittiğini fark etmezsiniz.

Bu zaman ve gelecek zamanlar için sadece tek bir Elçi vardır, çünkü sadece bir tanesi hazırlanmış ve sadece bir tanesi gönderilmiştir. Diğerleri bu unvanı kendileri için ilan edebilir, ancak bu amaç için kimin gönderildiğini yalnızca Cennet bilir.

Onu tanımak için, onu duymalısınız – onun bildirisini, onun içinden geçen Bilgelik armağanını: böylesine büyük bir yükü taşıyan bir adam aracılığıyla dünyaya getirilen Tanrı’nın Vahyini. Bu onu duygusal olarak çökertti. Fiziksel olarak çökertti. Sağlığını bozdu. Ona bir zahmet verdi, görünmeyen ve tanınmayan bir zahmet.

Bu hayatta kalma mücadelesi değildir. Kendini tatmin etme zahmeti de değildir. Bu, Elçi 30 yılını aldığı Vahyi ilan etmeye ve ortaya çıkmaya hazır olana kadar uzun bir süre bilinmeyen kalması gereken büyük bir Mesajı taşıma zahmetidir.

Siz ve diğerleri Mesaja ve Elçiye çağrılacaksınız. Eğer çağrılırsanız ve alamazsanız, eleştirel olursunuz. Eleştirmen olursunuz – kopamazsınız ama doğru yanıt da veremezsiniz. Bir eleştirmen, bir kötüleyici olacaksınız.

Eğer yanıt verebilirseniz, o zaman yaşamınız değişmeye başlayacaktır. Eğer yolu kabul edebilir ve Tanrı’nın size sağladığı içinizdeki daha yüce İlime giden Adımları atabilirseniz, o zaman kendinizi daha yüce bir yaşama hazırlamaya başlayacak ve kendinizi eski varlığınızdan ve sizi orada kısıtlayan her şeyden kurtaracaksınız.

Eğer Elçi’nin Dünya’da kalan yıllarında onunla tanışma fırsatınız olursa, bu sizin için büyük bir lütuf olacaktır. Ama onunla karşılaştığınızda, peçeyi göreceksiniz. O örtülü bir kişi olacaktır. İçindekileri açığa vurmayacaktır. Siz ve yaşamınız hakkında gördüklerini size göstermeyecek, yalnızca nadiren ve ancak o zaman Vahiy’in gerçek bir öğrencisi olursanız. Sorularınıza yanıt vermeyecektir. İhtiyaçlarınızı karşılamayacaktır. Ne kadar deneseniz de onu bir kaynak olarak kullanamazsınız.

Örtüsü onu korumuş, saf olmayan bir dünyada saf kalmasını sağlamış, alçakgönüllülüğünü ve gücünü temin etmiştir. Ona insanlığını, şefkatini ve insanlık ailesine olan sevgisini vermiştir. Onu sadece Vahyi almanın büyük geçidine değil, aynı zamanda onu Tanrı ve Yaratılış hakkında kararsız olan, anı yaşayan ve geleceği ya da kendi hayatının, insanların hayatlarının sonucunu düşünmeyen bir dünyaya sunmanın zorluğuna dayanması için güçlendirmiştir.

Elçi tanınmayacağını ve Mesajının pek çok insan tarafından takdir edilmeyeceğini kabul etmelidir. Kendisine ilgi duyan ama alamayanların alayları ve kınamalarıyla yüzleşmek zorunda kalacaktır. Felsefelerine, teolojilerine ve dini inançlarına bağlı, katı ve sabit fikirleriyle körleşmiş insanların körü körüne reddini görmek zorunda kalacaktır. Onlar Tanrı’nın Elçisi Dünya’ya geldiğinde onu tanımayacaklardır bile. Dindar olsalar ya da kendilerini öyle görseler bile, Elçiyi bile tanıyamazlar.

Cehalet, aptallık, kibir… Elçi tüm bunlarla kalbini kaybetmeden ya da küsmeden yüzleşmek zorunda kalacaktır. Bunun nasıl bir şefkat ve itidal gerektirdiğini hayal bile edemezsiniz. İnsanlık için Tanrı’nın cevabını getiren kişi, bunun yağmalandığını ve reddedildiğini, reddedildiğini ve alay edildiğini görecektir. Ama kalbini kaybetmeyecek, insanlığa duyduğu şefkati ve insanlığa olan inancını yitirmeyecektir.

Yaşamın bir kenarında oturan ve yaşama neredeyse hiç katılmayan sizler, dünyaya böyle bir armağan ve böylesine zor bir görevle gelmenin ne anlama geldiğini hayal bile edemezsiniz.

Elçi, ilk yanıt verenler arasında yer alacak belirli kişileri aramaktadır. Diğer herkes için beklemek zorundadır. Orada meşgul olamaz. Bazı insanları daha büyük amaçlarına ve kaderlerine çağıracaktır. Ve onlardan bazıları cevap vermeyecektir. Yolculuğu çok zorlu geçtiği için yol boyunca hastalık ve destek eksikliğiyle yüzleşmek zorunda kalacaktır.

Tüm bunlar, sıradan bir görünüm ve basit bir yaşam perdesinin ardında saklı olan Elçi’nin gerçekliğidir. Burada kendini büyük görme iddiası yoktur. Burada kendini büyük, yüce ve önemli gösterme çabası yoktur. Onun kim olduğunu, ne olduğunu ve neden burada olduğunu ortaya koyan yalnızca Mesaj ve Bildiridir. Bunu kendisi yapmayacaktır.

Bu kadar çok insanın hayranlığının ve düşmanlığının odak noktası olmak kesinlikle parlak ve mutlu bir beklenti değildir. Dünyaya saf bir şey getirip de onun yağmalanması yürek burkan bir ihtimaldir – konuşmak ve duyulmamak; vermek ve hediyenizin alınmaması; insanların ihtiyaçlarına hitap etmek ve onların yüz çevirmesi; vaat, güç, hakikat ve dürüstlük hediyesi vermek ve bunun bir kenara atılması; dünyaya en büyük Vahyi getirmek ve insanların bunun sadece kendilerini eğitmek için bir öğreti, güzelliklerini ya da dünyadaki önemlerini arttırmak için kullanabilecekleri bir kaynak olduğunu düşünmeleri.

Kuşkusuz hiç kimse dünyaya gelip tüm bunları yapmak zorunda kalmak istemez. Bu ne nankör bir yolculuktur ki, mutlaka yanlış anlaşılacak ve yanlış yorumlanacaktır. Ama Elçi gelir ve geride tutulduğu için ve tanınmadan bu kadar uzun süre bu yükü taşımak zorunda kaldığı için alçakgönüllüdür, güçlüdür, kibirsizdir.

İnsanlığın aptallığını görür. İnsanlığın kibrini görür. Ama herkesi ve her şeyi kınamak yerine, insanları dünyadaki gerçek güçlerine, itibarlarına ve amaçlarına geri döndürebilecek hediyeyi getirir.

Bu Elçi’nin örtüsüdür, ancak saf ve güzel bir şeyi almayı ve onu dünyaya öfke ve kınama olmadan sunabilmeyi, kabul edebilmeyi ve reddedilmeyle yüzleşebilmeyi, kabul edebilenleri arayabilmeyi ve edemeyenleri kötülememeyi, kendi yapımınız olmayan ama sizin için hazırlanmış bir yolculuğa çıkabilmeyi öğrendikçe, daha az ölçüde sizin de örtünüz haline gelmelidir.

Elçiye yardım edecek ve Vahyi saf haliyle dünyaya taşıyacak olan herkes bu perdeyi, bu gücü, bu varlığı geliştirmek zorunda kalacaktır. Onlar da belirli insanların ve belirli yerlerin etrafında gizlenmelidirler. Onlar da kalplerinde İlim Ateşini tutmalı ve dünyanın bunu onlardan almasına ve onları sömürmesine izin vermemelidirler. Onlar da Elçi’nin örneğini, hatta onun yaşamının çok ötesinde, onun kanıtını, kendileri için uygunluğunu ve önemini ve dünyada -gerçek ve ahmaklık dünyası, yanlış anlama ve yanılgılar dünyası- nasıl olmaları gerektiğini görmek için kavramak zorunda kalacaklardır. Burada tapınacak bir kahramana ihtiyacınız yoktur, ama takip edecek bir örneğe ihtiyacınız vardır.

Dünyadaki yüce amacınızı gerçekleştirmek için, bugün burada sözünü ettiğimiz şeyleri anlamalısınız. Sizden böylesine büyük bir yükü taşımanız ya da böylesine zor ve dikkate değer bir rolü üstlenmeniz istenmese de, Elçi’nin yaşamı ve örnekliği size yardımcı olacaktır.

Elçinin alçakgönüllülüğü, gücü ve şefkati onun daha büyük amacını, doğasını ve rolünü ortaya koyacaktır. Eğer bu fark edilebilirse, birey için, sizin için değeri muazzam olacaktır, çünkü bunlar yapmaya çağrıldığınız şeylerdir. İhtiyaç içindeki bir dünyaya hizmet etmek üzere daha büyük bir yaşam üstlenecekseniz, bunlar yapabileceğiniz ve yapmanız gereken şeylerdir.

Bu, sadece fikirlerin tüketicisi olmayan, Vahyi sadece kendi ihtiyaçlarınız için bir kaynak olarak kullanmayan, ama onu evirip çevirmeden ya da başka şeylerle birleştirmeden, saf haliyle dünyada ileriye taşımaya yardımcı olma sorumluluğunuzun farkına varan sizlere Elçinin armağanının bir parçasıdır. Ancak o zaman Elçi’nin örtüsünü tam olarak anlamaya başlayacaksınız.